ilerleyen birkaç gün, genç, kendisi gibi çocukların buraya getirilişini izlemekle geçti. Gözlemlerine dayanarak, kişi sayısının belirli bir miktara ulaşmasını beklediklerini düşündü. Bu süre zarfında, buradaki çocuklardan bazıları ona ismini sormuştu. Çelimsiz bir bedenin içine sıkışan genç, yeni bir hayatın beraberinde yeni bir ismi de getirmesi gerektiğine karar verdi.
İsim konusunda diğer kişiliklerine danıştıktan sonra, en sonunda 'Aerion' ismine karar verdi. Bu ismin hiçbir anlamı yoktu; sadece birden aklına gelmişti.
Kısa süren bir bekleyişin ardından, bugün yaklaşık 100 çocuk bir araya toplandı. Hepsini uyudukları eski tarz kışla benzeri yerden alarak geniş bir eğitim alanına götürdüler. Orada, üzerinde savaş ve deneyim izleri taşıyan orta yaşlı bir şövalye onları bekliyordu. Tüm çocuklar toplandıktan sonra, şövalye sert ve etkileyici bir sesle konuşmaya başladı:
"Siz yetimler, öksüzler veya daha da kötüleri... Şanlı Dracoteneris Ailesi'nin lütfuyla burada toplandınız. Burada bir asker, hizmetçi ya da yetenekleriniz neye el veriyorsa onu olmak için eğitim göreceksiniz. Ancak bu, Dracoteneris Ailesi'ne hizmet etme şartıyla gerçekleşecek. İstemeyenler şimdi ayrılabilir, kalanlar ise yeteneklerine göre ayrıştırılıp cehennem gibi bir eğitimden geçecek."
Şövalye sustuğunda, bir sessizlik dalgası yayıldı. Tüm çocuklar, birisinin ayrılacak olup olmadığını görmek için etraflarına bakındı. Ancak kimse kıpırdamadı. Genç, her gün düzenli öğün ve yatacak yer fikrinin, tüm bu evsiz yetim ve öksüzler için her şeye rağmen karşı konulamaz bir cazibe sunduğunu fark etti.
Yaşlı şövalye, sessizliğin bir süre devam etmesine izin verdikten sonra, bir el hareketiyle siyah cübbeli, kafasından etkileyici boynuzlar çıkan birini yanına çağırdı. Gözleri, çocukların üzerinde ağır ağır gezinirken konuşmaya başladı:
"Bu kişi, büyücü Narkol. Sizin büyüye yatkınlığınız olup olmadığını kontrol edecek. Eğer büyüye yatkınlığınız varsa, şövalye eğitimine alınacaksınız. Aksi takdirde, normal asker ya da diğer görevler için eğitim alacaksınız. Sorusu olan?"
Yaşlı şövalye, bir kez daha derin bir sessizlikle karşılandı. Çocukların ürkek bakışları arasında, şövalye göz ucuyla en ön sıradaki ve en sağdaki çocuğa baktı, sonra sert bir el hareketiyle onu yanına çağırdı.
"Sırayla büyücü Narkol'a yetenek testi yaptıracaksınız. Sağdan başla."
If you discover this narrative on Amazon, be aware that it has been stolen. Please report the violation.
Büyücü Narkol, sıraya gelen ilk çocuğun alnına elini koydu. Birkaç saniye süren sessizliğin ardından başını sallayarak konuştu:
"Büyü yatkınlığı yok."
Çocuk hafif bir hayal kırıklığıyla geri çekilirken, diğer çocuklar sırayla Narkol'un yanına gitmeye başladılar. Bir süre sonra sıra, ortalarda bekleyen Aerion'a geldi. Yavaşça Narkol'a doğru ilerlerken, zihninde ki soğuk ses bir kez daha tek gözlüklü figürüyle göründü. Narkol elini Aerion'un alnına koyduğu anda, tek gözlüklü figür bu işlemi yakından izlemeye başladı. Soğuk sesi Aerion'un zihninde yankılandı:
"Vücudumuza bir tür enerji gönderiyor gibi görünüyor."
Büyücü Narkol, elini Aerion'un alnından ayırmadan gözlerini açtı ve konuştu:
"Büyüye yatkınlık var."
Ancak Narkol elini geri çekmeden önce, gözbebekleri sadece Aerion'un görebildiği tek gözlüklü figürün olduğu yerde çok kısa bir süre durakladı. Ardından elini alnından çektiğinde, kafasında bir an için beliren tuhaf hissi düşünerek içinden geçirdi:
"Az önceki garip his neydi?"
Aerion, büyüye yatkınlığı olan diğer iki çocuğun yanına geçtiğinde onları dikkatlice inceledi. Erkek çocuk, hafif kirli sarı saçlara sahipti ve yetersiz beslenmenin izleri vücudunda bariz bir şekilde görünüyordu. Kız ise koyu kahverengi saçlara sahipti ve onun da, oradaki diğer çocuklar gibi, yetersiz beslenmenin izlerini taşıdığı açıktı. Aerion yanlarına ulaştığında, sarı saçlı çocuk insiyatif aldı ve ilk adımı atarak konuştu:
"Merhaba, ben Velrad, bu da Nilu. Eğer bundan sonra birlikte eğitim göreceksek tanışmamız iyi olur."
Aerion, içten içe bu durumdan memnun kaldı. İlk bakışta en azından iyi ya da en kötüsü normal birilerine benziyorlar, diye düşündü. Ardından kendini tanıttı:
"Ben de Aerion. Tanıştığımıza memnun oldum."
Velrad ve Nilu, onaylar şekilde başlarını salladılar. Ardından üçü de sessizlik içinde beklemeye koyuldular, yaşlı şövalyenin deyimiyle cehennem gibi bir eğitimi düşünerek.
Tüm çocukların büyüye yatkınlığı tespit edildikten sonra, gruba yeni bir çocuk daha katıldı. Siyah saçlarının uçlarında hafif beyaz tutamlar olan bu çocuk, diğerlerine kıyasla daha az belirgin olsa da yine de yetersiz beslenmenin izlerini taşıyordu. Çocuk gruba yaklaştığında, Velrad yine insiyatif aldı ve ilk adımı atarak konuştu:
"Merhaba, ben Velrad, bu Nilu ve bu da Aerion. Bundan sonra birlikte eğitim göreceksek, tanışmamız iyi olur."
Yeni çocuk, üç kişilik grubu sanki tartar gibi dikkatlice inceledi. Ardından, yüzünde hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi:
"Merhaba, ben de Sutir. Sizinle tanıştığıma memnun oldum. Umarım iyi bir takım oluruz."
Herkes yetenek testini tamamladıktan sonra, yaşlı şövalye topluluğa dönüp konuşmaya başladı:
"Herkes yeteneklerine göre ayrıldı. Şimdi dinlenin ve karnınızı iyice doyurun. Yarından itibaren herkes eğitimlere başlayacak. İlk başta hafif olacak, çünkü neredeyse hepiniz bir deri bir kemiksiniz. Ancak hangi alanda eğitiliyor olursanız olun, herkesin alacağı temel eğitimler var. Birincisi fiziksel eğitim, ikincisi akademik eğitim, üçüncüsü ise adap dersleri. Yarın görüşürüz."
Bunu dedikten sonra, şövalye arkasını döndü ve etrafındaki genç şövalyelerle birlikte alandan ağır adımlarla ayrıldı. Çocuklar, kendi aralarında konuşarak yavaşça içeriye doğru yöneldiler.
Velrad heyecanla konuştu, "Şövalye olacağız! Şövalyelerin çok güçlü ve saygıdeğer insanlar olduğunu duymuştum."
Sutir ona yanıt verdi, "Evet, ama eğitimin de çok zor olacağını söylediler."
Nilu sessiz kalırken, Velrad ve Sutir kendi aralarında konuşmaya devam ettiler. Bu sırada Aerion, içsel bir monoloğa dalmıştı. Kafasında soğuk bir ses çınladı:
"Eğitim, güçlenmek vesaire iyi güzel, ancak yerine oturmayan bir şeyler var."
Aerion içinden bu sese karşılık verdi, "Sence bu durum tehlikeli mi peki?"
Soğuk ses, yine cevap verdi, "Şu anlık görünürde bir şey yok ama içimde ki bu büyüyen tehlike hissinden bir şeylerin gelmekte olduğuna eminim."