Daha önce okumak için; https://tengriata.wordpress.com
--------------------------------------------------------------------------
Tüm Hogvarts tren yapıyo.
- Alfred Lenistır
--------------------------------------------------------------------------
ALFRED
Trenin âni gürültüsüyle sarsılarak uyandı.
Bir eliyle çapakları silerken etrâfa bakmaya başladı. Sâde bir tren bölmesindeydi. Biraz önce uyumak için kafasını dayadığı cam pencereye baktı. Yansıyan kişi, kehribar gözlere ve siyah saçlara sâhip şirin bir oğlan çocuğuydu.
Bol, siyah bir cübbe giyiyordu.
"Durum." dedi hafifçe. Bölmedeki tek kişiydi ama büyücülerle dolu bir yerde tehlikeye girmek istemezdi.
Önündeki mâvi, yarı saydam pencereye sâkince baktı.
Bir canlının varlığının bu kadar basit bir şekilde ölçülebileceğini düşünmek hem korkutucu hem de etkileyiciydi.
İsim: Alfred Lenistır
Durum: Sağlıklı
Irk: Üstün İnsan (Tüm İnsan Irkları için +30 Îtibar/Sevgi, Her şeye +1.)
Meslek: Büyücülük (+5 Câzibe, Yobazlar için -30, Îtibar/Sevgi, Her şeye +1.)
Unvan: Bulanık (Yobazlar için -50 Îtibar/Sevgi.)
Deha (+20 Zekâ, +20 Bilgelik, +10 Câzibe, Her şeye +1.)
Dinsiz (Dindarlar için -50 Îtibar-Sevgi.)
Büyücü (Her ana özelliğe +1, Yobazlar için -50 Îtibar-Sevgi, Aydınlar için +50 Îtibar- Sevgi.)
Yaş: 11 (Yetişkinler ve Ergenler için -10 Îtibar, +10 Sevgi.)
Geçmiş: Kendisi aslen Yertinç isimli, Yaradanın gözdesi olan bir dünyâdandı. Yaradan onu Potos isimli dünyâyı düzeltmesi için seçmiştir. Yaradan tarafından 10 yaşındaki bir üstün insan çocuğu bedeniyle bu dünyâ da ortaya çıkmış, görevine başlamıştır.
Seviye: 15
Sonraki Seviye için: 15.013 DN ( Her seviye atlayışında önceki rakama bir sıfır eklenir.)
Beden Durumu: 300/300(Bedensel Sağlığı gösterir.)
Zihin Durumu: 500/500(Zihinsel Sağlığı gösterir.)
Ruh Durumu: 400/400(Yaşam Erkesini gösterir.)
Yetenekler(Her yeteneğin seviyesi kişiye göre sevgi/îtibar durumun da etki gösterir):
Güç: 11
Dayanıklılık: 17
Hız: 19
Çeviklik: 15
Zekâ: 52
Bilgelik: 61
Câzibe: 17
Tâlih: 20
Büyü: 53
Ödül: 0
Beceriler(Her beceri ve seviyesi kişiye göre îtibar/sevgi durumun da etki gösterir.):
İrâde SV 71
Başkalaşım SV 17
İksir SV 10
Tılsım SV 13
Lânetler SV 15
Bitkibilim SV 3
Uzaduyum SV 23
Önderlik SV 21
Târih SV 47
Edebiyat SV 34
Matematik SV 14
Siyâset SV 31
Yönetim SV 36
Mâliye SV 30
Askeriye SV 35
Türkçe SV 78
İngilizce SV 64
Fransızca SV 57
Galce SV 17
Keltçe SV 21
Latince SV 39
Yunanca SV 30
Arapça SV 72
Support the author by searching for the original publication of this novel.
Farsça SV 69
Çince SV 13
Japonca SV 19
Korece SV 30
Hintçe SV 27
Cinsellik SV 57
Pişirme SV 13
Avcılık SV 21
Tıp SV 7
İkna SV 33
Yalan SV 27
Gizlilik SV 17
İklim Direnci SV 19
İzcilik SV 23
Gözlem SV 39
Zehir Direnci SV 9
Kişilik(Her kişilik özelliği kişiye göre îtibar/sevgi durumunu belirler.)
İnatçı
Kibirli
İrâdeli
Âdil
Cömert
Merhametli
Gerçekçi
Kindar
Mizâhi
Kararlı
Hırslı
Cesur
Doğrucu
Geveze
Yenilikçi
Hür
Fırsatçı
Kaba
Nâzik
Biraz bakındıktan sonra pencerenin sağ üst köşesindeki çarpıya tıklayarak kapattı.
Ayağa kalkıp gerilmeye başladı. Biraz sonra koltuğun altında bakmak için eğildi. İçeriden kahverengi, büyük bir çanta çıkardı.
Açtı, içinde tamâmen kitap, kağıt, ipek ve tahtayla doluydu. Yığından bir kitap aldı.
Beceri kitabını aldınız [Temel Büyü Kitabı: 1. Sınıf]
[Bu beceriyi öğrenecek misin] [Evet] [Hayır]
Hayır. Şimdilik başının âğrımasını istemiyordu. Kitabı koltuğa koydu ve çantayı geri itti.
Giydiği siyah, bol ve uzun cübbenin göğüs cebine soktu elini ve çekti. Çıkardığı şey uzun ve siyah bir çubuktu. Gâyet sâde görünüyordu.
Karaçalı Değneği - Rütbe: Özel
Olivindır(Ollivander) tarafından karaçalı ağacı ve ejderha yüreğinden yapılmış büyülü bir değnek.
Büyülerinin kullanımı % 50 daha az Rûha mâl olur.
Büyüler % 50 daha güçlüdür.
Değneği cebine geri koyup koltuğa oturdu. Kitabı açtı ve okumaya başladı. Hemen öğrenebilecek olsa da başının âğrımasını istemiyordu ve zaman geçirecek bir şeye ihtiyâcı vardı.
Bir müddet sonra, bölme kapısı açıldı ve iki kişi içeri girdi.
Sâkince başlarının üstünde beliren yarı saydam pencerelere baktı.
Daphni Gringras(Daphne Greengrass) (SV 3)
Treysi Deyvis(Tracey Davis)(SV 2)
'Hayran Kurgularda sık sık gözüken ama özgün eserde neredeyse hiç gözükmeyen şahıslardan.'
Hafifçe gülümsedi onlara "Merhaba."
Selâmını tamâmen görmezden gelerek karşısındaki koltuklara yerleştiler.
Gülümsemesi büyüdü. Muhtemelen onun bulanık yada yarıkan olduğunu varsaydılar ve onu görmezden gelmeyi seçtiler.
Elindeki kitaba döndü. Biraz sıkıcı yazılsa da içindeki büyülerin gideri vardı.
Trenin düdüğü duyuldu ve kalkışa geçildi. Sayfayı çevirirken iç çekti. Bir çocuk eğitim kitabı ancak bu kadar sıkıcı olabilirdi.
Özenli çalışma Zekânızı 1 seviye yükseltti.
Pencereyi görmezden geldi, başını hafifçe kaldırıp fısıltılarla konuşan iki çocuğa baktı.
Daphni, pek çok yapımda olan beyaz tenli, ipeksi sarı saçlı ve soluk mavi gözlü bilindik zengin kıza benziyordu. Genelde kadın ana şahısları rahatsız eden, okuyucunun sinirini bozmak için yaratılmış şahıslardan. Yüzü ifâdesizdi, ama bir çocuk olduğu için çok tuhaf duruyordu. Muhtemelen buna yeni başladığı için.
Treysi, siyah saçları ve kahverengi gözleriyle onun tam tersiydi. Daphninin yanında oldukça sönük kalıyordu. Daphninin gözlerine doğrudan bakamıyordu bile. O da pek çok yapımda olan zengin kızın yâveriydi. Çoğu kişi adını ve hatta yüzünü bile hatırlamaz, herhangi bir önemi olmayan şahıslardan biri.
Hayat hakkında hiçbir şey bilmeyen, zengin ve can sıkıcı bebeler.
Kapı hafifçe açıldı, hafifçe gülümseyen tombik bir teyze şeker dolu bir hizmet arabası ittiriyordu. "Bir şey ister misin canım ?"
İki çocuk sessizce kadına yürüdü. Ellerini taşıyabileceği kadar şeker aldıktan sonra yerlerine geçtiler.
Kadına gülümseyerek arabaya yürüdü. "Çikolatalı bir kurbağa alabilir miyim ?"
"1 Orak olacak Canım." dedi arabadan beşgen bir kutu alırken.
Parayı verdi ve şekeri aldı. "Teşekkür ederim."
"Yolculuğun tadını çıkarın canlar."
İki kız tekrar oturduğum zaman bir kazan keki yiyorlardı.
Çikolata Kurbağası- Sıralama: Büyülü
5 saniye boyunca gerçek bir kurbağa gibi davranmak için büyülenmiş bir kurbağa şeklinde çikolata. Sağlık ve Erkeye +5.
Şimdilik yemeyecekti, tatlıyı cebine koydu ve kitabına döndü. Bir süre sonra bir öğürme duydu. Merakla karşıdaki çocuklara baktı.
Treysi elleriyle ağzını tutarken öğürüyordu. Şu tuhaf denizanası kutularından bir açık ve boş halde yere düşmüştü.
Hafifçe iç çekip kitabına döndü.
"Ne, söyleyecek bir şeyin mi var ?"
Ona gülümseyerek döndü. "Sorun mu var ?"
"Bunların hepsi senin için çok garip olmalıydı." dedi kollarını göğsünde katladı ve gözlerini daralttı.
Son anda kendini tutmasa kahkaha atacaktı. Muhtemelen annesinde gördüğü bir şeydi bu. Daha büyük olsa sorun yoktu ama bir bücürün...
"Vay be. Haklısın, ben yeniyim. Tüm bunların benim için harbi çok yeni ve garip. Bu taraftaki her şey çok olağandışı," dedi kendini sâkinleştirince. "Sanki bir kitaba girmiş gibiyim." Gülümsemesi büyüdü. "Ben Alfred Lenistır."
"Ben Daphni Gringras." dedi sarışın elini uzatırken.
Alfred yavaşça elini uzatıp tuttu, hafifçe salladıktan sonra bıraktı.
"Ben Treysi Deyvis !" Diğer kız toparlandıktan sonra. Kalkıp Alfredin yanına otururken el salladı. Diğer elinde şu iğrenç şeker çantası vardı. "Denesene."
Daphniye göz ucuyla bakıyordu. İkide hafifçe sırıtıyordu. Çocuksu şakalarına iç çekti gibi oldu ama kendini durdurabildi. "Teşekkürler."
Gözleri kutuya düştü. Her şekerde bir pencere beliriyor hangisinin ne olduğunu anlamasını sağlıyordu. En sonunda sarı bir şeker seçti. Yavaşça ağzına attı.
İki kız saklayamadıkları bir heyecanla baktı. Ne yazık ki hayal kırıklığına uğradılar.
"Limon, en sevdiğim."
Treysi, yenilgiyi kabul etmiş görünmüyordu. "Daha ister misin ?"
Bu sefer yeşil bir şeker aldı. "Karpuz."
"Bir tâne daha."
"Pamuk şeker."
"Bi daha."
"Muz, gâliba."
"Yine alsana."
"Elma."
En sonunda surat asarak koltuğuna döndü.
Daphni'ye mâsumca baktı. "Yanlış bir şey mi yaptım ?"
"... Hayır. Ama şunu söylemeliyim ki, oldukça tâlihlisin." dedi kulağa biraz etkilenmiş gibi geliyordu. Sonuçta 11 yaşında bir çocuktu. Bu yaşta tüm çocuklar hemen her şeyden etkilenirdi.
"Peki. Eee Daphni, bana biraz büyücü dünyâsından bahsetsene" Olabildiğince çok bilgi edinmesi lâzımdı. Kitaplara ve Filmlere bakalı çok olmuştu. Ayrıcı Yaratıcı kurgudan daha farklı olacağını söylemişti.
"Neden bunu yapayım ?" dedi.
[Bir görev yaratıldı.]
[Bir Mirasçıyı Etkileyin:
Daphni Gringras seni değerli görmüyor. Fikrini değiştir.
Tamamlama ödülü: 500 DN
Daphni Gringras ve Treysi Deyvis ile yakınlık artar.
Başarısızlık Cezâsı: Yok]
"Bu tarafta benden daha uzun süre yaşadığın için bana birkaç ipuçu verebileceğini düşündüm."
"Sanırım." dedi hafifçe sırıtırken. "Ama karşılığında ne alacağım ?"
"Şu anda ilgini çekebilecek hiçbir şeyim yok ama... bir iyiliğe ne dersin ?"
"Sâdece bir iyilik mi?" dedi. Pek memnun görünmüyordu.
"O zaman sana az önce öğrendiğim bir sihir numarası göstersem ?" dedi gülümsemeye devâm ederken. "Bunu nasıl yaptığımı anlayabilirsen benden bir şey isteyebilirsin."
İki kız bir an bakıştı. "Tamam." dedi Daphni sonunda. Rahattı. Neden olmasındı ki bebekliğinden beri sihirle iç içeydi. Bir bulanığın onu sihir konusunda geçmesine imkan yoktu. 'Göt olmasını izlemek eğlenceli olacak.'
Alfred sırıttı. Treysinin yanında bıraktığı şeker kutusunu aldı. "Şimdi kutuya dikkat edin."
Daha iyi görmek için yaklaştılar ve hafifçe eğildiler. Tüm dikkati topladığından emin olduktan sonra hızla kutuya vurdu. Bir anda yok oldu. Hiçbir iz bırakmadan.
"Tada! Nasıldı ?"
Daphni şaşkın gibiydi. "Ne yaptın ? Hiç sihir hissetmedim."
Ona baktım. "Hissetmen mi gerekiyor ?"
"Evet. Magıldoğumludan(muggleborn) ne beklenir ki ?" Küçük kız rahatsızca mırıldandı. Muhtemelen bir bulanığın böyle bir sihir yapabilmesi onu rahatsız ediyordu.
İkisi bir süre aralarında mırıltılarla konuştu. Sabırla onları bekledi. Sonunda Daphni başını yenilgiyle kaldırdı. Gerçekten rahatsız görünüyordu. "Nasıl yaptığını bilmiyorum." dedi.
Tabii ki bilmiyordu. Bu İngiliz büyüsü değildi.
Ellerini birbirine çırptı ve kutu tekrar ortaya çıktı. Çocuklara döndü. "Sana düzgün bir numara olduğunu söylemiştim." Dedi kutudan bir limon şekeri daha alıp ağzına atarken.
[Görev tamamlandı.]
Seviyeniz 1 yükseldi.
Artık buz kırılmıştı. Çocuklar sorularına cevap vermekten çekinmiyordu. Zamanla bu dünyâyla değil kendileri hakkında konuşmaya başlamışlardı. Fazla kişisel değildi. Aileleri, sevdikleri ve huyları gibi pek önemli olmayan şeyler.
Düşünmeye başladı bu kurguda kinden oldukça farklıydı. Ama gerçekten büyük bir değişiklik yoktu. Bu onu rahatlattı. Geleceği bilmesi ona çok fayda sağlayacaktı.
"Alfred, hangi hâneyi istiyorsun ?"
Sırıttı. "Muhtemelen Ravenclav."
"Sanırım bu senin için en iyi seçim," dedi düşünceli bir şekilde, "Ravenclav'dan birçok güçlü cadı ve büyücü çıktı."
"İkiniz Slytherin'e katılmayı planlıyorum," dedim.
"Doğal olarak."
"Aynen."
"Umarım hepimiz istediğimiz Hânelere ayrılırız."
Bir süre daha sohbet ettiler. Üçü durmadan sohbet etti, tek kesinti Çalı gibi saçları olan şirin bir kız, bir kurbağa görüp görmediklerini sormak için kapıyı çaldı. Alfred ona dikkatle bakmıştı. Filmdeki ve Kitaptakinin bir karışımı gibi görünüyordu. Diğer şahısların nasıl göründüğünü merak etmeden edemedi.
En sonunda durdular. Hemen pencereden dışa baktı.
"Geldik." dedi Alfred hafifçe.
Uzaktan büyük bir orta çağ kalesi gözüküyordu.
'Bu zor olacak.'
--------------------------------------------------------------------------
Daha önce okumak için; https://tengriata.wordpress.com