Novels2Search
SİSTEM DIŞI (Türkçe)
BÖLÜM 2: Kontrol Odası

BÖLÜM 2: Kontrol Odası

Kael gözünü açtığında ilk hücrelerinde hiçbir şey hareketsizlikti. Bedeninin bir parçası eksilmiş görünüyor. Ellerini oynatmak istedi ama bileklerinden gelen soğuk metal dokunuşunu hissediyor.

Zincir değildi. Ama daha iyi… İnce, soğuk metal bileklikler. İçlerinde bir şey vardı. Nabzıyla uyumlu, hafif bir görünüm hissediyordu. Bunların ne olduğunu biliyordu: Baskı kelepçeleri.

Kael, nefesini kontrol edebildiğini başını kaldırdı.

Nakil aracının içindeydi. Camlar opaktı, dışarıyı göremiyordu ama biliyordu. Şehre doğru gittiklerini tahmin ediyorlar. Kael, dış dünyadan Çekirdek Şehirler'e kaçak olarak girmenin tek yolunun ölü olduğunu duymuştu. Ama o ölmemişti.

Yoksa ölmekten daha kötü bir şey mi devam edecek onu?

Motor sesi kesildi. Araç sarsılarak durdu. Kapı açıldığında beyaz, parlak ışık Kael'in gözlerini kamaştırdı. Burnuna kimyasal antiseptik kokusu doldu. Burada bir hastane yoktu ama hastane gibi gösterilmek istenen bir sağlık merkeziydi.

Kael, takip ettiğinde yalnız olmadığını fark etti.

Sağ tarafta, metal bankalarda oturan üç kişi vardı. Sarı tüylü bir kız, kollarını göğsüne sıkı sıkıya bastırmış, hareket eden onu gölgeye ürkek gözlerle bakıyordu. Bölgedeki çocuk, Kael'in yaşlarındaydı. Sert ve soğuk görünmeye devam ediyor ama yumruklarını sıkmasından gergin olduğu belliydi.

Sonuncusu…

Kael ona baktığında, o da Kael'e baktı. Kael'in midesi düğümlendi. Bu çocuk… fazla sakindi. Sanki bu tür günümüzde daha önce mevcuttu.

Kael ona kısa bir bakış attığında, çocuğun başı hafifçe eğildi.

Unauthorized duplication: this narrative has been taken without consent. Report sightings.

Selam mı verdi?

Bu çılgınlıktı.

Burada arkadaş edinilecek bir yer değildi.

Tok ve kalın bir ses duyuldu:

"Seçilenler... sizi bekliyorlar."

Siyah paltolu adam içerisi, bütün oda bir ve daha soğuk hissettirdi. Kael, olaylarınsel olarak adamlarını inceledi. Diğerlerinden farklıydı. Bir asker yoktu. Bir doktor muydunuz? Ama doktorlar böyle konuşmazdı.

Adamın gözleri Kael'in bileklerine kaydı. Çok kısa bir an.

Daha sonra Kael'e farklı bir bakış attı. Kael'in içinden bir ürperti geçti.

Bu adam ona farklı mı ulaştı? Bir uyarı mı veriyordu? Bir işaret mi?

"Tek sıra halinde yürüyün." dedi adam.

Beyaz ışıklarla aydınlatılmış koridorda pencereler. Soğuk duvarlarda yankılanan ayak sesleri dışında hiçbir şey duyulmuyordu.

Onun yeri... onun fazladan temizdi.

Kael'in kalbi hızla çarpıyordu. Havada garip bir sessizlik vardı. Ve Kael'in kafasında yankılanan sorular:

"Burada ne yapıyorlar?"

"Bizi neden seçtiler?"

"Bu doktor neden bana öyle baktı?"

Ve en önemlisi:

"Buradan çıkabilir miyim?"

Kael'in kafasında bitmek bilmeyen sorular dolaşırken paranoyası da artıyordu.

Tık… Tık…

Kapıya vuruldu. Kapılar açıldı. Kael'in tüyleri diken diken oldu.

Önlerinde dört kapı vardı. İçinde bir şey kırıldı.

parçaları bir arada tutmayacaklardı.

"Tek tek içeriye girin." tehditkâr ve güçlü bir ses.

Previous Chapter
Next Chapter